KAYGI VE REFLÜ İLİŞKİSİ

Kaygı ve Reflü İlişkisi

Yanma, geğirme ve bulantı gibi toplumda sıklıkla dile getirilen yakınmaların bazıları gerçekten altta yatan bir fizyolojik soruna işaret ederken, zaman zaman hisseden kişinin mide barsak sistemindeki önemsiz değişikliklere aşırı duyarlılığından kaynaklanabilir.

Brezilya da Sao Paolo Federal Üniversitesinden Dr. Feranado Herbellanın başkanlığında reflü yakınmaları olan 222 kişi üzerinde yapılan çalışmada her hestaya kaygı ve depresyonla ilgili 14 soruluk bir test uygulanmış. Daha sonra ise hastalara pHmetri (yemek borusunda asit ölçümü) testi uygulanmış. Bunun sonucunda ise ciddi kaygı ve depresyon bulguları olan hastaların neredeyse yarısında yemek borusu asit düzeyleri normal bulunmuş.

Bu akla 2 soru getiriyor. Bu kişiler hissettiklerini abartıyorlar mı yoksa normal düzeyde bir asit bile onlarda aşırı yakınmaya yol açıyor? Çalışmayı yapan araştırmacılara göre ikincisi doğru. Duygulanım durumu gerçekten de hasta algısını değiştirebiliyor. Araştırmacıların saptadığı diğer bir ilginç nokta ise depresyon seviyesi ile saptanan pH asit değerleri arasında doğrudan bir bağlantı olduğu. Ama yalnızca kadınlarda. Bulgular 2018 Digestive Disease Week (DDW) toplantısında sunuldu.

Çalışmanın yazarlarından biri olan sindirim sistemi cerrahisi uzmanı Dr. Vic Velanovich bunun çok izole bir durum olmadığını özellikle reflüde hastanın hissettiklerini fizyolojik bulgularla örtüştürmenin çok zor olabildiğini söylüyor.

Ağrı algısı beynin frontal lob denilen ön bölümünde algılanıyor. Bu da frontal lobu etkileyen psikiatrik durumların ağrı algısını değiştirmesine yol açıyor. Velanovich in 2001 de yaptığı ve yayınladığı çalışmada reflü cerrahisi yapılan hastaların memnuniyet oranı %93.5'i bulunurken, psikiatrik sorunu olan hastalarda bu oran %11.5'e kadar düşüyor.

Reflü cerrahisi planlanan yada reflüsü için başka tedaviler verilen hastalarda özellikle de kaygı ve depresyon bulguları varsa hastanın yakınmalarının tek başına yol gösterici alınmaması gerektiği, objektif testlerle durumun belgelendirilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.